I just wanted to stop by and wish you good luck.
- Ben sadece uğramak ve sana iyi şans dilemek istedim.
I just wanted to stop by and say thanks.
- Sadece uğramak ve teşekkürler demek istedim.
Would you like to come over for dinner?
- Akşam yemeği için uğramak ister misin?
I was hoping Tom would have time to come over and help us move the piano.
- Tom'un uğramak için ve piyanoyu taşımamıza yardım etmek için zamanı olacağını umuyordum.
Tom said he wanted to drop in on some old friends while he was in Boston.
- Tom Boston'da iken bazı eski arkadaşlara uğramak istediğini söyledi.
Tom said he wanted to drop in on some old friends while he was in Boston.
- Tom Boston'da iken bazı eski arkadaşlara uğramak istediğini söyledi.
Dan wanted to come by to see Linda's son.
- Dan Linda'nın oğlunu görmek için uğramak istedi.
I'll see if Tom wants to come over for a visit.
- Tom'un bir ziyaret için uğramak isteyip istemediğini göreceğiz.
You do not want to incur the wrath of God.
- Sen Tanrının gazabına uğramak istemezsin.
I'd like to come around to your house sometime.
- Ben, bir ara evinize uğramak istiyorum.
I just wanted to drop by to say hi.
- Sadece selam vermek için uğramak istedim.
I'd like to come around to your house sometime.
- Ben, bir ara evinize uğramak istiyorum.
Do you want to come over now?
- Şimdi uğramak ister misin?
Suffering from hair loss at her age is so sad.
- Onun yaşında saç dökülmesine uğramak çok üzücü.
Tom asked me to look in on you.
- Tom sana uğramamı istedi.
Tell him either to call on me or to ring me up.
- Ona ya bana uğramasını ya da beni aramasını söyle.
You had better make sure that he is at home, before you call on him.
- Ona uğramadan önce onun evde olup olmadığından emin olsan iyi olur.
I'll pop in tomorrow morning.
- Yarın sabah uğrayacağım.
I'll try to pop in later.
- Daha sonra uğramaya çalışacağım.
You had better make sure that he is at home before you call on him.
- Ona uğramadan önce onun evde olduğundan emin olsan iyi olur.
Do you mind if I call on you sometime? No, not at all.
- Bazen sana uğramamın bir sakıncası var mı? Hayır, hiç.
I guess I could call Tom and ask him to come over and help.
- Sanırım Tom'u arayabilir ve ona uğramasını ve yardım etmesini rica edebilirdim.
You had better make sure that he is at home before you call on him.
- Ona uğramadan önce onun evde olduğundan emin olsan iyi olur.