Don't put your elbows on the table. - Dirseklerinizi masanın üstüne koymayın.
Don't put your elbows on the table.
Dirseklerinizi masanın üstüne koymayın.
He elbowed me in the ribs. - O, kaburgalarıma dirsek vurdu.
He elbowed me in the ribs.
O, kaburgalarıma dirsek vurdu.