He drinks only for the sake of getting drunk.
- O sadece sarhoş olma uğruna içer.
I'll quit my job for the sake of my health.
- Sağlığım uğruna işimi bırakacağım.
Now he has nothing to live for.
- Onun şimdi uğruna yaşamak için hiçbir şeyi yok.
She left him for another man.
- Kadın onu başka bir erkek uğruna terk etti.