uçuk

listen to the pronunciation of uçuk
Турецкий язык - Английский Язык
cold sore
blain, vesicle; herpes
fever blister
faded; pale
pale
pastel
herpes
faint
eccentric
lurid
vesicle
faded
ethereal
crackpot
(Tıp, İlaç) herpes labialis
uçuk hastalığı
herpetic disease
uçuk benizli
pasty faced
uçuk gibi
herpetic
uçuk pembe
pale pink
koyu uçuk yeşil
(Bilgisayar) dark chartreuse
Турецкий язык - Турецкий язык
Hafif, belirsiz
Uçmuş, soluk: "Parasızın yürüyüşü sürtük, gözleri süzük, rengi uçuk, sesi bozuktur."- R. H. Karay
çılgınca, hayal ürünü, ilginç anlamında kullanılan söz
Açık (renk)
Hafif, belirsiz: "Ruhsar Hanım uçuk bir gülümsemeyle kapıya süzüldü gitti, birkaç saat içinde birkaç yıl daha yaşlanıvermiş kadıncağız."- A. İlhan
Genellikle ateşli hastalıklar, ruhsal bunalımlar sonucu deride fiskeler durumunda beliren kabarcık
Açık (renk): "Uçuk siyah renkli çarşaf pelerinin önü açık..."- P. Safa
Uçmuş, soluk
cahit uçuk
Türk ikizleri, Gümüş Kanat, Cepteki Yavrular gibi çocuk kitaplarıyla tanınmış kadın yazarımız
uçuk
Избранное