The plane exploded and plunged into the ocean, killing all the people on board.
- Uçak patladı ve okyanusa düştü ve uçaktaki herkes öldü.
The plane had five hundred passengers on board.
- Uçakta bulunan beş yüz yolcu vardı.
An airplane had flown over the mountain.
- Bir uçak dağ üzerinden uçtu.
My father can fly an airplane.
- Babam uçak uçurabiliyor.
The aeroplane must carry some spare fuel.
- Uçak biraz yedek yakıt taşımalıdır.
The aeroplane landed safely.
- Uçak güvenli bir şekilde indi.
This aircraft company deals with freight only.
- Bu uçak şirketi sadece nakliye ile ilgilenir.
Please remain seated until the aircraft arrives at the gate.
- Lütfen uçak kapıya varıncaya kadar oturmuş olarak kalın.
How many hours does it take to go to Okinawa by plane?
- Okinawa'ya uçakla gitmek kaç saat sürer?
The plane took off on time.
- Uçak zamanında kalktı.
Tom likes making paper aeroplanes.
- Tom kağıt uçak yapmaktan hoşlanır.
The aeroplane landed safely.
- Uçak güvenli bir şekilde indi.