Evlilik bir tür insan hakları ihlalidir.
- Marriage is a type of human rights violation.
Bu tür evi sevmiyorum.
- I don't like this type of house.
Onun görevi bütün mektupları yazmaktı.
- Her job was to type all the letters.
Fabrika, yeni cins bir araba üretiyor.
- The factory is producing a new type of car.
Şeylerin üzerinde çok dikkatlice düşünmeyi seven tipim.
- I'm the type who likes to think things over very carefully.
Bu tip evden hoşlanmıyorum.
- I don't like this type of house.
Öğretmen beklenen cevabın türünü netleştirmek için tahtada bir örnek gösterebilir.
- The teacher can show an example on the blackboard to clarify the type of answer expected.
Her çeşit sosyalleşme bir yalana gereksinim duyar.
- Every type of socialization requires a lie.
Bu çeşit kitapların neredeyse hiçbir değeri yok.
- These types of books have almost no value.
Dünyada 2,500'ü aşkın yılan türü bulunmaktadır.
- There are over 2,500 types of snakes in the world.
Ben savaşın her türüne karşıyım.
- I'm opposed to any type of war.
Yarın mektupları daktiloyla yazmasını Mary'den isteyeceğim.
- I will ask Mary to type the letters tomorrow.
Bayan tanaka daktiloyla yazabilir, değil mi?
- Ms. Tanaka can type, can't she?
Daktilo ile yazabilirsin, değil mi?
- You can type, can't you?
Hızlı yazamadığım için mesajına hemen cevap veremiyorum.
- I can't reply your message immediately, for I can't type fast.
Bu, kaybettiğim kamera ile aynı model.
- This is same type of camera as the one I lost.
Bu kol saati yeni bir model.
- This watch is a new type.
The doctor ordered the lab to type the patient for a blood transfusion.
the type of a genus, family, etc.
set in bold type.
... take place in the body and instead identify them by the type of tumor and have an appropriately ...
... And any type of meditation works, but it's not even that. ...