İki kere ölç, bir kere kes.
- Measure twice, cut once!
Okunmayı hak eden bir kitap iki kere okunmayı hak eder.
- A book worth reading is worth reading twice.
Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.
- My brother eats twice as much as I do.
Benim iki katım kadar yaşlıdır.
- He is twice as old as I.
Ben iki kez Mt. Fuji'ye tırmandım.
- I've climbed Mt. Fuji twice.
Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
- Brush your teeth twice a day at least.
Yıldız Savaşlarını iki defa izledim.
- I have seen Star Wars twice.
İki defa Fuji Dağı'na tırmandım.
- I've climbed Mt. Fuji twice.