O iki kere düşünmezdi.
- He wouldn't have thought twice.
Okunmayı hak eden bir kitap iki kere okunmayı hak eder.
- A book worth reading is worth reading twice.
Benim iki katım kadar yaşlıdır.
- He is twice as old as I.
Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.
- My brother eats twice as much as I do.
Almanca dersleri haftada iki kez yapılmaktadır- Pazartesi ve Çarşamba günleri.
- German classes are held twice a week - on Mondays and Wednesdays.
Komite ayda iki kez toplanır.
- The committee meets twice a month.
Yıldız Savaşlarını iki defa izledim.
- I have seen Star Wars twice.
İki defa Fuji Dağı'na tırmandım.
- I've climbed Mt. Fuji twice.