İki kez iki hap almama rağmen, baş ağrım hâlâ geçmedi.
- Although I had taken two pills two times, my headache did not go away.
Çoğu kişi dişlerini günde en az iki kez fırçalar.
- Most people brush their teeth at least two times a day.
İki kere iki dört eder.
- Twice two is equal to four.
İki kere ölç, bir kere kes.
- Measure twice, cut once!
Bu tünel onun iki katı kadar uzundur.
- This tunnel is twice as long as that one.
Benim iki katım kadar yaşlıdır.
- He is twice as old as I.
Almanca dersleri haftada iki kez yapılmaktadır- Pazartesi ve Çarşamba günleri.
- German classes are held twice a week - on Mondays and Wednesdays.
Komite ayda iki kez toplanır.
- The committee meets twice a month.
Yıldız Savaşlarını iki defa izledim.
- I have seen Star Wars twice.
Bir şeyi yapmak için Tom'a iki defa söylemek zorunda değilsin.
- You don't have to tell Tom twice to do something.
I only used it twice.
- I've only used this two times.
This bridge is twice the length of that one.
- This bridge is two times the length of that bridge.