My father cut down on salty food as I had advised.
- Tavsiye ettiğim üzere babam tuzlu gıdaları azalttı.
You can't drink seawater because it's too salty.
- Deniz suyunu içemezsin çünkü su çok tuzlu.
Salted pretzels were the favourite snack of the kids.
- Tuzlu krakerler çocukların en sevdiği abur cuburdu.
I found some dried salted beef.
- Ben biraz kurutulmuş tuzlu sığır eti buldum.
Can you pick up some saltine crackers?
- Birkaç tuzlu kraker alabilir misin?
This food is too salty.
- Bu yiyecek çok tuzlu.
This water is a little salty.
- Bu su biraz tuzludur.