Ben odayı terk etmek zorunda kalıncaya kadar aynı plağı üst üste çalmaya devam etti.
- He kept playing the same record over and over until I had to leave the room.
Yol silindiri caddeyi düzleştiriyor.
- The road roller is levelling the street.
Yol silindiri gürültülü.
- The road roller is noisy.
Tom'a Mary ile alay etmemesini defalarca söyledim.
- I have told Tom over and over again not to make fun of Mary.
Mektubu defalarca okudu.
- She read the letter over and over again.
Tom aynı soruyu tekrar tekrar sordu fakat asla bir cevap almadı.
- Tom asked the same question over and over, but never got an answer.
O makaleyi tekrar tekrar okudu.
- He read the article over and over again.
The children loved the slide, and they went on it over and over until it got dark outside.