O, çok geçmeden tövbe etti.
- He came to repent before long.
Tövbe etmeden günahlardan arınma olamaz.
- There can be no redemption without repentance.
Sen çarmıhta pişman olacaksın.
- You'll repent at the cross.
İyice düşünmeden evlenirsen düşünmeye vakit bulunca pişman olursun.
- Marry in haste, repent in leisure.