The English team beat the Brazilian team in the international soccer tournament.
- Uluslararası futbol turnuvasında İngiliz takımı, Brezilya takımını yendi.
The band are very excited about their upcoming tour.
- Grup, gelecek turla ilgili çok heyecanlı.
Only in the second round the Communist Party told to the working class: Do not vote the right wing.
- Sadece ikinci turda Komünist Partisi, işçi sınıfının söyledi: sağ kanada oy vermeyin.
Tom certainly deserves a round of applause.
- Tom kesinlikle bir tur alkış hak ediyor.
How many laps do you usually swim?
- Genellikle kaç tur yüzersin?
Tom doesn't really enjoy swimming laps.
- Tom yüzme turlarından gerçekten hoşlanmaz.
Let's go for a spin around the park.
- Park civarında şöyle bir tur atalım.
Tom drives a bus and Mary is a tour guide.
- Tom bir otobüs sürüyor ve Mary bir tur rehberi.
Let's take a short drive this afternoon.
- Bu öğleden sonra kısa bir araba turu atalım.
Most of the revellers are tourists.
- Eğlenenlerin çoğu turist.
In our city, tourists are an important source of revenue.
- Şehrimizde turistler önemli bir gelir kaynağıdır.
Tom likes to wear brightly colored orange pants.
- Tom parlak renkli turuncu pantolon giymeyi seviyor.
I am wearing an orange t-shirt and green pants.
- Turuncu bir tişört ve yeşil pantolon giyiyorum.
Then to Hanukkah's mild surprise a voice rose up and, with laconic precision, likened this rumored brother Alp to the secretion on the nether parts of a she-tur.