traveling through the air; flight

listen to the pronunciation of traveling through the air; flight
Английский Язык - Турецкий язык

Определение traveling through the air; flight в Английский Язык Турецкий язык словарь

flying
{i} uçma

Uçmak seyahat etmek için en hızlı yoldur. - Flying is the quickest way to travel.

Gökyüzünde uçmayı hiç hayal eder misin? - Do you ever dream about flying through the sky?

flying
uçuş

Lindbergh'in şansı ve uçuş bilgisi olmasaydı, Atlantiği geçmeyi asla başaramazdı. - If it hadn't been for Lindbergh's luck and his knowledge of flying, he could never have succeeded in crossing the Atlantic.

Tom binlerce saatlik uçuş zamanı olan uzman bir pilottur. - Tom is an expert pilot with thousands of hours of flying time.

flying
uçan

Bir ağacın üzerinde uçan bir kuş gördüm. - I saw a bird flying over a tree.

Dün gece uçan bir UFO gördü. - He saw a UFO flying last night.

flying
kısa süreli
flying
havacılık
flying
{f}

Yakıt maliyetinden dolayı deniz aşırı ülkelere uçuş maliyet arttı. - The cost of flying overseas has risen with the cost of fuel.

Yarın Los Angeles'a uçuyoruz. - We are flying to Los Angeles tomorrow.

flying
{s} hızla geçen
flying
{i} uçak kullanma
flying
{i} uçma, uçuş; uçurma
flying
{s} havacılıkla ilgili
flying
flying buttress duvar dirseği
flying
{s} savrulan
flying
{s} dalgalanan
flying
{s} kısa
flying
(sıfat) uçan, uçuş, savrulan, dalgalanan, kısa, acele, hızla geçen, geçici
flying
istinat kemeri
flying
{s} geçici
flying
payanda
flying
tayyarecilik
Английский Язык - Английский Язык
{i} flying
traveling through the air; flight

    Расстановка переносов

    trav·el·ing through the air; flight

    Произношение

Избранное