transp

listen to the pronunciation of transp
Английский Язык - Турецкий язык
Şeffaf
transportation
ulaşım

Kentin ulaşım sistemi dağıldı. - The city's transportation system disintegrated.

Boston'a geri dönmemiz için ulaşımı düzenledim. - I've arranged transportation for us back to Boston.

transportation
{i} taşıma

Bu yer toplu taşıma için uygun değildir. - This place isn't convenient to public transportation.

Toplu taşıma aracı ile oraya gitmek can sıkıcı. - It's a pain in the neck to get there by public transportation.

transportation
nakliye
transportation
{i} taşımacılık

Taşımacılık araçlarımız yok. - We have no means of transportation.

transportation
{i} nakliye aracı
transportation
(Gıda,Kimya) taşınım
transportation
ulaşım yolları
transportation
gönderme
transportation
sürgüne gönderme
transportation
nakil
transportation
nakledilme
transportation
(Askeri) ULAŞTIRMA: Personel ve malzemenin, bir yerden başka bir yere taşınması
transportation
sürgünlük cezası
transportation
{i} nakliye ücreti
transportation
{i} taşıt
transportation
nakil vasıtası
transportation
{i} navlun
transportation
(isim) nakliyat, taşımacılık, taşıma, taşıt, navlun, nakliye ücreti, sürgün
transportation
{i} nakliyat
transportation
{i} taşıma, nakliye; taşınma, nakledilme
Английский Язык - Английский Язык
transportation
transp
Избранное