Dan Linda'yı eğitmek bile istememişti.
- Dan didn't even want to train Linda.
Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır.
- The goal of the center should be to train young people from other countries within a specific time period.
Az daha treni kaçırıyordum.
- I almost missed the train.
En yakın tren istasyonu nerede?
- Where is the closest train station?
Bu makineyi çalıştırmak için özel bir eğitim gerekli değil.
- No special training is needed to operate this machine.
Trene yetişmek için yeterli zamanımız var.
- We have enough time to catch the train.
Trene zamanında yetişmek için acele etti.
- He hurried so as to be in time for the train.
Develerden oluşan uzun bir kervan batıya doğru ilerliyordu.
- A long train of camels was moving to the west.