Düzgün eğitilmiş maymun bir sürü oyun yapabilecek.
- The monkey, trained properly, will be able to do a lot of tricks.
Bu köpek dağlarda insanları korumak için eğitilmiştir.
- This dog is trained to save people in the mountains.
Tom bir doktor olarak eğitildi.
- Tom was trained as a doctor.
O bir avukat olarak eğitildi.
- He was trained as a lawyer.
Sonraki durakta trenden ineceğim.
- I'm getting off the train at the next stop.
Az daha treni kaçırıyordum.
- I almost missed the train.
Üst düzey yöneticiler astlarına eğitim vermek için çok zaman harcıyorlar.
- Senior executives spend a lot of time training their subordinates.
Tom köpeğini eğitmek için birini kiraladı.
- Tom hired someone to train his dog.
Köpekleri eğitmek kolay değil.
- It is not easy to train dogs.
Bu makineyi çalıştırmak için özel bir eğitim gerekli değil.
- No special training is needed to operate this machine.
Düşünce zincirimi kaybetmiş gibi görünüyorum.
- I seem to have lost my train of thought.
Son trene yetişmek için hızlı koştu.
- He dashed to catch the last train.
Eğer trene yetişmek istiyorsan derhal hareket etmelisin.
- You'll have to get a move on if you want to catch the train.
Tren geçerken, Tom sürücünün bir bakışını yakaladı.
- As the train went by, Tom caught a glimpse of the driver.
Düzgün eğitilmiş maymun bir sürü oyun yapabilecek.
- The monkey, trained properly, will be able to do a lot of tricks.
Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.
- I am training hard so that I may win the race.
Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır.
- The goal of the center should be to train young people from other countries within a specific time period.
Tom'un iyi eğitimli bir köpeği var.
- Tom has a well-trained dog.
Tom'un kesinlikle iyi eğitimli bir köpeği var.
- Tom certainly has a well-trained dog.
Develerden oluşan uzun bir kervan batıya doğru ilerliyordu.
- A long train of camels was moving to the west.
İlk defa bir trende kustum.
- It's the first time I've thrown up in a train.
Tren istasyonunu önünde bir sıra var.
- There is a bench in front of the train station.
Onlar yaz eğitimi sırasında çok yetenekli bir oyuncu keşfettiler.
- They discovered a very talented player during summer training.
trained fruit trees.
fully trained troops.
She trained seven hours a day to prepare for the Olympics.
I got a twix on the 128 version being fixed and trained by Mad Max at M2K BBS 208-587-7636 in Mountain Home Idaho. He fixes many games and puts them on his board. One of my sources for games and utils.
The assassin had trained his gun on the minister.
We rode the train to Mumbai.
The train of her bridal gown caught on a nail.
I trained with weights all winter.
The vine had been trained over the pergola.
You can't train a pig to write poetry.
... trained by literally hundreds of human raters so that the ...
... and as a consequence, we'll have a better-trained workforce, and that will create jobs, because ...