Hatası için kötü şansını suçluyor.
- He blames his failure on bad luck.
Başarısızlığını kötü şansa bağladı.
- She blamed her failure on bad luck.
Onu söylemek uğursuzluk getirir.
- It's bad luck to say that.
Kara kedi uğursuzluk getirir.
- Black cats bring bad luck.