Yapacak çok işim olduğu zaman gergin ve heyecanlı hissediyorum.
- I feel tense and agitated when I have too much work to do.
Tom çok heyecanlı bir durumdaydı.
- Tom was in a very agitated state.
Tom biraz tedirgin görünüyor.
- Tom is looking a little agitated.
Sen tedirgin oluyorsun.
- You're becoming agitated.
Tom giderek ajite oldu.
- Tom became increasingly agitated.