Yer partiden kalanlar yüzünden dağınıktı: Yırtık gürültüyapıcılar, kırışık parti şapkaları, ve kirli Power Ranger tabakları.
- The floor was strewn with party favors: torn noisemakers, crumpled party hats, and dirty Power Ranger plates.
Onun kolunun altında yırtık kapaklı kitap vardı.
- She had the book with a torn cover under her arm.
Bu kitaptan yırtılmış bir sayfa görüyorum.
- I see a page has been torn out of this book.
Çatı şiddetli rüzgar tarafından yırtılmıştı.
- The roof was torn off by the gale.
Kabin fırtına tarafından parçalara ayrıldı.
- The cabin was torn asunder by the storm.
Sami bir puma tarafından parçalara ayrıldı.
- Sami was torn to shreds by a cougar.
Birisi bu kitaptan iki sayfa yırttı.
- Someone has torn two pages out of this book.
Bu kitaptan yırtılmış bir sayfa görüyorum.
- I see a page has been torn out of this book.