Sayfanın üst kısmındaki resme bak.
- Look at the picture at the top of the page.
Bir ev, çimentodan yapılmış sağlam bir temel üstüne inşa edilmiştir.
- A house is built on top of a solid foundation of cement.
Tartışma için uygun bir başlık değil.
- It's not a suitable topic for discussion.
Biz değişik başlıklarda konuştuk.
- We talked about various topics.
O, tepeye ulaşamayacak kadar çok kısa.
- She's too short to reach the top.
Sonunda, onlar dağın tepesine ulaştı.
- At last, they reached the top of the mountain.
En üst katta bir restoran var.
- There is a restaurant on the top floor.
En üst çekmecene bak.
- Look in your top drawer.
O en yüksek hızda sürüyor.
- He is driving at top speed.
Geçen yılın ilk 100'ünde en sevdiğiniz şarkı nedir?
- What's your favorite song in last year's top 100?
Bu şarkı benim ilk onumda on bir numara.
- This song is number eleven in my top ten.
Tom, kendi sınıfında zirveye yakın mezun oldu.
- Tom graduated near the top of his class.
O her zaman sınıfın zirvesindedir.
- He is always at the top of the class.
Her top is a blue baggy.
Biraz pahalı olsalar bile, ben daime en iyi ürünleri satın alırım.
- I always buy a top quality product even if it is slightly more expensive.
Tom en iyi mühendislerimizden biri.
- Tom is one of our top engineers.
His kite got caught at the top of the tree.
He tossed the ball towards the wall.
- Topu duvara doğru çekti.
The Jabulani is the official match ball of the 2010 FIFA World Cup.
- Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmi maç topudur.
You think Tom's got big muscles? I'm packing literal cannons beneath these sleeves!
- Sen Tom'un büyük kasları mı var sanıyorsun? Ben bu kollar altında gerçek toplar paketliyorum!
The first human cannonball was a 14-year-old girl called Zazel.
- İlk insan top güllesi Zazel adlı 14 yaşında bir kızdı.
He was in charge of the fundraising efforts.
- O, bağış toplama çabalarından sorumluydu.
Tom turned the knob and pushed the door open.
- Tom topuzu çevirdi ve açmak için kapıyı itti.
Tom twisted the knob and opened the door.
- Tom topuzu çevirdi ve kapıyı açtı.
The first human cannonball was a 14-year-old girl called Zazel.
- İlk insan top güllesi Zazel adlı 14 yaşında bir kızdı.
The ball rolled across the road.
- Top, yolun karşısına yuvarlandı.
The ball rolled on the ground towards me.
- Top yerde bana doğru yuvarlandı.
Mary did her hair in a bun.
- Mary saçını topuz yaptı.
We saw a bunch of birds.
- Bir kuş topluluğu gördük.
Tom held the hostages at gunpoint while Mary gathered the cash.
- Tom, Mary parayı toplarken rehineleri silahla tuttu.
I've been hearing gunfire in the distance.
- Ben uzaktan top ateşi duyuyorum.