toplayıcılar

listen to the pronunciation of toplayıcılar
Турецкий язык - Английский Язык
aggregators
adders
topla
gather

Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men. - Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.

He gathered his children around him. - O, çocuklarını kendi etrafına topladı.

toplayıcı
(Jeoloji) collectors

Tom is hiding from the tax collectors. - Tom vergi toplayıcılarından saklanıyor.

We're trying to avoid the bill collectors. - Fatura toplayıcılarını önlemeye çalışıyoruz.

toplayıcı
receiver
toplayıcı
(İnşaat) main sewer
topla
{f} harvest

In November, olives are harvested from the trees to make oil. - Kasım ayında zeytinler yağı çıkarılmak üzere ağaçlardan toplanır.

I don't harvest your olives. - Senin zeytinlerini toplamam.

topla
{f} summed
topla
make up

Sami can make up his own bed. - Sami kendi yatağını toplayabilir.

Americans who are over sixty-five make up 12.5% of the total population. - Altmış beşten fazla Amerikalılar toplam nüfusun% 12.5'ini oluşturuyor.

topla
pick

Tom picked up some pretty shells on the beach. - Tom sahilde bazı güzel deniz kabukları topladı.

I should like to see the trees from which you picked these apples. - Ben, bu elmaları topladığın ağaçları görmek istiyorum.

topla
assemble

The students assembled in the classroom. - Öğrenciler sınıfta toplandı.

The teacher assembled the students in the hall. - Öğretmen salonda öğrencileri topladı.

topla
round up
topla
made up
topla
summon up

Summon up your courage and tell the truth. - Cesaretini topla ve gerçeği söyle.

topla
add up

Add up these figures. - Bu sayıları toplayın.

These figures don't add up. - Bu şekiller toplanmaz.

topla
{f} bunch
topla
{f} gathering

We had to postpone the gathering because of rain. - Biz yağmur nedeniyle toplantıyı ertelemek zorunda kaldık.

The squirrel was busy gathering nuts. - Sincap fındık toplamayla meşguldü.

topla
sum up

Can you briefly sum up what was said at the meeting? - Toplantıda ne söylendiğini kısaca özetleyebilir misin?

topla
reunite
topla
{f} muster

Tom finally mustered up the courage to ask Mary to marry him. - Tom sonunda Mary'nin onunla evlenmesini isteme cesaretini topladı.

Tom finally mustered up the courage to ask Mary to lend him the money he needed. - Tom sonunda Mary'nin onun ihtiyacı olan parayı ona ödünç vermesini isteme cesaretini topladı.

topla
{f} collected

Tom collected coffee cups. - Tom kahve fincanlarını topladı.

He collected a lot of stamps. - O, çok sayıda pul topladı.

toplayıcı
accumulative
toplayıcı
collecting
toplayıcı
integrator
toplayıcı
concentrator
topla
bunched
toplayıcı
assembler
topla
three-pronged pitchfork
topla
collecting

I lost interest in collecting stamps. - Pulları toplamada ilgimi kaybetti.

My hobby is collecting insects. - Benim hobim böcek toplamaktır.

topla
sum#up
topla
convoke
topla
sum

Summon up your courage and tell the truth. - Cesaretini topla ve gerçeği söyle.

The whole world is watching the summit conference. - Tüm Dünya Zirve toplantısını izliyor.

topla
sumup
topla
make#up
topla
recruit
toplayıcı
totalizer
toplayıcı
picker
toplayıcı
condenser
toplayıcı
tote
toplayıcı
collector

Tom is an obsessive collector. - Tom takıntılı bir toplayıcı.

We're trying to avoid the bill collectors. - Fatura toplayıcılarını önlemeye çalışıyoruz.

toplayıcı
collector (of a dynamo)
toplayıcı
collecting, accumulative; adder, collector
toplayıcı
taker
toplayıcı
totalizator
toplayıcı
gleaner
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение toplayıcılar в Турецкий язык Турецкий язык словарь

topla
Üç parmaklı diren
topla
Üç parmaklı dirgen
toplayıcılar
Избранное