The garbage collector comes three times a week.
- Çöp toplayıcı, haftada üç kez gelir.
Tom is a garbage collector.
- Tom bir çöp toplayıcısı.
Tom is hiding from the tax collectors.
- Tom vergi toplayıcılarından saklanıyor.
We're trying to avoid the bill collectors.
- Fatura toplayıcılarını önlemeye çalışıyoruz.
Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.
- Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.
Naples gathers many tourists.
- Napoli çok sayıda turist toplar.
In November, olives are harvested from the trees to make oil.
- Kasım ayında zeytinler yağı çıkarılmak üzere ağaçlardan toplanır.
I don't harvest their olives.
- Onların zeytinlerini toplamam.
They make up about 12.5 percent of the total population.
- Onlar toplam nüfusun yaklaşık yüzde 12,5'ğunu oluşturuyorlar.
Americans who are over sixty-five make up 12.5% of the total population.
- Altmış beşten fazla Amerikalılar toplam nüfusun% 12.5'ini oluşturuyor.
I should like to see the trees from which you picked these apples.
- Ben, bu elmaları topladığın ağaçları görmek istiyorum.
A magnet can pick up and hold many nails at a time.
- Bir mıknatıs bir seferde çok sayıda çiviyi toplayabilir ve tutabilir.
The leaders assembled in Paris for a meeting.
- Liderler bir toplantı için Paris'te toplandılar.
The teacher assembled the students in the hall.
- Öğretmen salonda öğrencileri topladı.
Summon up your courage and tell the truth.
- Cesaretini topla ve gerçeği söyle.
Add up these figures.
- Bu sayıları toplayın.
These figures don't add up.
- Bu şekiller toplanmaz.
A crowd was gathering around him.
- Onun etrafında bir kalabalık toplanıyordu.
Tom doesn't enjoy family gatherings very much.
- Tom aile toplantılarını fazla sevmiyor.
Can you briefly sum up what was said at the meeting?
- Toplantıda ne söylendiğini kısaca özetleyebilir misin?
She finally mustered up the courage to ask him for more money.
- Ondan biraz daha para istemek için sonunda cesaretini topladı.
He mustered up his courage to talk to a foreigner.
- O bir yabancı ile konuşmak için cesaretini topladı.
He collected a lot of stamps.
- O, çok sayıda pul topladı.
Tom collected old coins.
- Tom eski bozuk paraları topladı.
He has an interest in collecting insects.
- O böcekleri toplamakla ilgileniyor.
My hobby is collecting insects.
- Benim hobim böcek toplamaktır.
Tatoeba: Because a language is more than the sum of its words.
- Tatoeba: Çünkü bir dil sözcüklerinin toplamından daha fazladır.
Summon up your courage and tell the truth.
- Cesaretini topla ve gerçeği söyle.