Last night, Mr. A called me up to say he couldn't attend today's meeting.
- Dün gece Bay A bugünkü toplantıya katılamayacağını söylemek için beni aradı.
A farewell meeting was held in honor of Mr Jones.
- Bir veda toplantısı, Bay Jones'un şerefinde düzenlendi.
She took part in the assembly.
- O, toplantıda yer aldı.
He never goes to an assembly.
- O asla toplantıya gitmez.
We had to postpone the gathering because of rain.
- Biz yağmur nedeniyle toplantıyı ertelemek zorunda kaldık.
Krumkake and lefse are popular at our family gatherings.
- Krumkake ve Lefse bizim aile toplantılarında popülerdir.
The therapy is in session.
- Terapi toplantı halinde.
They called a special convention.
- Onlar özel bir toplantıya çağırdılar.
He attended the meeting as the company representative.
- O, şirket temsilcisi olarak toplantıya katıldı.
He attended the meeting as our company representative.
- O bizim şirket temsilcimiz olarak toplantıya katıldı.
We fixed the date for our class reunion.
- Mezunlar toplantısı için tarih tespit ettik.
Two thirds of the students came to the reunion.
- Öğrencilerin üçte ikisi toplantıya geldi.
I'd like to hold a staff meeting first thing tomorrow afternoon, so could you reserve the conference room?
- Yarın öğleden sonra ilk olarak personel toplantısı yapmak istiyorum, bu yüzden konferans salonunu ayırır mısın?
The whole world is watching the summit conference.
- Tüm Dünya Zirve toplantısını izliyor.