Shall we start the meeting now?
- Toplantıyı şimdi başlatalım mı?
Last night, Mr. A called me up to say he couldn't attend today's meeting.
- Dün gece Bay A bugünkü toplantıya katılamayacağını söylemek için beni aradı.
She took part in the assembly.
- O, toplantıda yer aldı.
He never goes to an assembly.
- O asla toplantıya gitmez.
We exchanged phone numbers at the end of the gathering.
- Toplantı sonunda telefon numaralarını değiştirdik.
We had to postpone the gathering because of rain.
- Biz yağmur nedeniyle toplantıyı ertelemek zorunda kaldık.
The therapy is in session.
- Terapi toplantı halinde.
They called a special convention.
- Onlar özel bir toplantıya çağırdılar.
I attend scientific conferences.
- Bilimsel toplantılara katılırım.
The whole world is watching the summit conference.
- Tüm Dünya Zirve toplantısını izliyor.
We take all the company visitors to the meeting room.
- Bütün şirket ziyaretçilerini toplantı odasına alıyoruz.
The company cancelled the meeting.
- Şirket toplantıyı iptal etti.
I was just wondering if any of you are planning to go to our high school reunion this weekend.
- Sizlerden herhangi birinin bu hafta sonu bizim lise toplantısına gitmeyi planlayıp planlamadığınızı sadece merak ediyordum.
Two thirds of the students came to the reunion.
- Öğrencilerin üçte ikisi toplantıya geldi.
I knew it would be hot in the auditorium.
- Toplantı salonunda sıcak olacağını biliyordum.
Everybody's in the auditorium.
- Herkes toplantı salonunda.