toplana

listen to the pronunciation of toplana
Турецкий язык - Английский Язык
to meet
topla
gather

Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men. - Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.

Maruyama Park is a place where a lot of people gather. - Maruyama Parkı pek çok insanın toplandığı bir yerdir.

topla
{f} harvest

I don't harvest their olives. - Onların zeytinlerini toplamam.

I don't harvest your olives. - Senin zeytinlerini toplamam.

topla
{f} summed
topla
make up

Americans who are over sixty-five make up 12.5% of the total population. - Altmış beşten fazla Amerikalılar toplam nüfusun% 12.5'ini oluşturuyor.

They make up about 12.5 percent of the total population. - Onlar toplam nüfusun yaklaşık yüzde 12,5'ğunu oluşturuyorlar.

topla
pick

They will go to the woods to pick mushrooms, weather permitting. - Hava güzel olursa, onlar mantar toplamak için ormana gidecek.

Tom picked up some pretty shells on the beach. - Tom sahilde bazı güzel deniz kabukları topladı.

topla
assemble

The crowd assembled in front of the post office. - Kalabalık postanenin önünde toplandı.

The teacher assembled the students in the hall. - Öğretmen salonda öğrencileri topladı.

topla
round up
topla
made up
topla
summon up

Summon up your courage and tell the truth. - Cesaretini topla ve gerçeği söyle.

topla
add up

These figures don't add up. - Bu şekiller toplanmaz.

Please add up the numbers. - Lütfen sayıları toplayınız.

topla
{f} bunch
topla
{f} gathering

The squirrel was busy gathering nuts. - Sincap fındık toplamayla meşguldü.

Tom doesn't enjoy family gatherings very much. - Tom aile toplantılarını fazla sevmiyor.

topla
sum up

Can you briefly sum up what was said at the meeting? - Toplantıda ne söylendiğini kısaca özetleyebilir misin?

topla
reunite
topla
{f} muster

She finally mustered up the courage to ask him for more money. - Ondan biraz daha para istemek için sonunda cesaretini topladı.

Tom finally mustered up the courage to ask Mary to marry him. - Tom sonunda Mary'nin onunla evlenmesini isteme cesaretini topladı.

topla
{f} collected

He collected a lot of stamps. - O, çok sayıda pul topladı.

Tom collected old coins. - Tom eski bozuk paraları topladı.

topla
bunched
topla
three-pronged pitchfork
topla
collecting

My hobby is collecting insects. - Benim hobim böcek toplamaktır.

Tom's hobby is collecting photos of cars. - Tom'un hobisi araba fotoğrafları toplamaktır.

topla
sum#up
topla
convoke
topla
sum

The sum of 5 and 3 is 8. - 5 ve 3'ün toplamı 8'dir.

In a closed system the sum of the contained energies remains constant. - Kapalı bir sistem içerisinde bulunan enerjilerin toplamı sabit kalır.

topla
sumup
topla
make#up
topla
recruit
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение toplana в Турецкий язык Турецкий язык словарь

topla
Üç parmaklı diren
topla
Üç parmaklı dirgen
toplana
Избранное