Biz çok az su içiyoruz.
- We drink too little water.
Fakir, çok az şeye sahip olan değildir fakat çok isteyendir.
- Poor is not the one who has too little, but the one who wants too much.
O şimdi iyi; ne çok ağır ne de çok hafif.
- It's good now; neither too heavy nor too light.
Bu benim için çok zordu.
- It was too difficult for me.
Çok fazla içmek seni hasta edecek.
- Too much drinking will make you sick.
Bugün, çok fazla ödevim var.
- I have too much homework today.
Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
- In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
Yarın ben de üniversiteye gideceğim.
- I will go to the university tomorrow, too.
Tom giderse ben de gideceğim.
- If Tom goes, I'll go, too.
Mektubun fazla geç geldi.
- Your letter has arrived too late.
Yapılan zararı telafi etmek için asla çok fazla geç değildir.
- It's never too late to make amends for harm done.
Çok kötü! Çok az sayıda zengin insan yetimhaneye bağış yapıyor.
- Too bad! Too few rich people donate to the orphanage.
Kötü beslenme bir kişinin diyetinde çok az ya da çok besin içerdiği zaman oluşur.
- Malnutrition occurs when a person's diet contains too few or too many nutrients.
Çok uzun bir tatil birini tekrar işe başlamak için isteksiz yapar.
- Too long a holiday makes one reluctant to start work again.
Arkadaşımın gelmesini çok uzun süre beklemek zorunda kaldığımda huzursuz hissediyorum.
- I feel restless when I have to wait too long for my friend to show up.
Mary aşırı makyaj yapıyor.
- Mary wears too much makeup.
Tom çok erken vazgeçti.
- Tom gave up too soon.
Onun bir erkek mi yoksa bir kız mı olduğunu söylemek için çok erken.
- It's too soon to tell whether it's a boy or a girl.
Tom sadece gerektiği yerde yardım etmekten çok mutlu.
- Tom's only too happy to lend a hand where necessary.
O bize yardım etmek için sadece çok sevinçliydi.
- She was only too glad to help us.
Gitmek istemiyorum ve ayrıca çok geç.
- I don't want to go, and besides it's too late.
Oyun sırasında, aniden yağmur yağmaya başladı ve ayrıca gök gürledi.
- During the game, it suddenly began to rain and it thundered, too.
Onun için sadece siz değil aynı zamanda ben de sorumluyum.
- You are not the only one responsible for it, I am too.
Sadece siz değil aynı zamanda ben de hatalıyım.
- Not only are you wrong, but I am wrong too.
Senin yaşında ben de öyle düşünürdüm.
- At your age, I would think so, too.
Kötü bir öğretmene sahip olmak sizi rahatsız ediyor olmalı. Ben de aptalım. Öyleyse, tamam.
- It must bother you to have taken a bad master. I'm stupid too. So, it's all right.
Tayland'da ülkenin bazı kısımları pirinç yetiştirmek için şimdiden aşırı kuru hale geldi.
- In Thailand it has already become too dry to grow rice in some parts of the country.
Mary aşırı makyaj yapıyor.
- Mary wears too much makeup.
TV'ye çok yakın oturma.
- Don't sit too close to the TV.
Ne kadar yakın çok yakındır?
- How close is too close?
Tom çok fazla defalarca işi kaçırdı.
- Tom has missed work way too many times.
Bazı insanlar bu ülkede çok fazla avukat olduğunu düşünüyorlar.
- Some people think that there are way too many lawyers in this country.
Bu görev benim için çok fazla.
- This task is too much for me.
Problem benim için çok fazlaydı.
- The problem was too much for me.
Tatil çok yakında sona erdi.
- The vacation came to an end all too soon.
Çok yakında geri gelme.
- Don't come back too soon.
Ne yaparsan yap, yardım etmek için çok yorgun olduğunu Tom'a söyleme.
- Whatever you do, don't tell Tom you're too tired to help.
O çok fazla bira içer.
- He drinks far too much beer.
Çok fazla sigara içiyorsun. Azaltmalısın.
- You smoke far too much. You should cut back.
O çok kötü, lütfen kendine dikkat et.
- That's too bad. Please take care of yourself.
Onun partiye gelememesi çok kötü.
- It's too bad she can't come to the party.
Aman Allah'ım, sen de mi?
- Oh my God, you too???
Yargılama, yoksa sen de yargılanırsın.
- Do not judge, or you too will be judged.
senin de hayırlı olsun.
Cloning was an interesting concept. Cloning body parts was again just man's search for immortality riding on the back of naive altruistic medicinal benevolence. But cloning a person was a bridge too far.
Do you seriously want to break up with her and still have sex with her? You can't have your cake and eat it too!.
Because I'm in too deep, and I'm trying to keep up above in my head instead of going under. ().
The grieving mother who lost her daughter in an accident told the drunk driver It's too late for sorry! after he tried to apologize.
I'm more or less agreeing with you too (but don't let Moby hear-he'll accuse me of me tooing).
En route to his taciturn and, not to put too fine a point on it, not yet perfectly sober companion Mr Bloom.
In all Penelope's devotion to her husband there is an ever present sense that the lady doth protest too much.
For French today, we will learn the word douche - now, don't think too much!.
I am too!.
You can't come to the party? Too bad.
Too bad you can't come to the party.
Parents will have to be told what they need and then informed that, too bad, so sad, the needed service will not be developed until their child is too old for it anyway.
A diffident, dedicated man, Bradley seemed the personification of rectitude. He never got too big for his britches.
He made England too hot to hold him, fled to Central America, and died there in 1876 of yellow fever..
Too much, man! That was great!.
You talk too much.
You expect too much from your employees.
You ate too much cake at the party, and that's why you feel sick.
Household chemicals are about as personal as modern science gets. We are surrounded by hundreds of them every day — they're in our furnishings, our cosmetics, our vinyl floor tiles and plastic baby bottles. . . . Are they too much of a good thing?.
A me-too drug is a compound that is structurally very similar to already known drugs, with only minor pharmacological differences.
Tonight's semifinals match is too close to call.