I knew from his tone how much he hated me.
- Ses tonundan, benden ne kadar nefret ettiğini hissettim.
I wish I could get back the tone and nimbleness I once had.
- Keşke bir zamanlar sahip olduğum tonu ve atikliği geri alabilsem.
I have tons of books at the office.
- Ofiste tonlarca kitabım var.
The crane can lift twenty tons of concrete.
- Vinç yirmi ton beton kaldırabilir.
Green tints prevail in the upholstery.
- Döşemede yeşil tonlar hakimdi.
That's a really weird shade of red for a car.
- Bu bir araba için gerçekten kırmızının garip bir tonu.
There are many shades of gray.
- Grinin birçok tonları var.
I’ve got a ton of work to do.
Yapacak bir sürü işim var.
- I've got a ton of work to do.
Bir sürü arkadaşın var.
- You have tons of friends.