Avantajları ve dezavantajları düşünüp taşınmak zorundayız.
- We have to weigh the pros and cons.
O, 80 kilodan daha fazla gelmektedir.
- She weighs more than 80 kg.
Onların çantalarını tartmadım.
- I didn't weigh their bags.
Bizim seçeneklerimizi tartmamız gerekiyor.
- We need to weigh our options.
Mary onu elinde tarttı.
- Mary weighed it in her hand.
Lütfen bunu tartar mısınız?
- Can you weigh this, please?
Tom, yerel bir spor salonunda ağırlık antrenmanı yaptı.
- Tom did weight training at a local gym.
Tuz ağırlıkla satılmaktadır.
- Salt is sold by weight.
Towards the evening we wayed, and approaching the shoare , we landed where there lay a many of baskets and much bloud, but saw not a Salvage.