to ward off attacks from; to fight to protect; to guard

listen to the pronunciation of to ward off attacks from; to fight to protect; to guard
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to ward off attacks from; to fight to protect; to guard в Английский Язык Турецкий язык словарь

defend
savunmak

Yerliler topraklarını istilacılara karşı savunmak zorundalar. - The natives have to defend their land against invaders.

Tom kendini savunmak için hiçbir girişimde bulunmadı. - Tom made no attempt to defend himself.

defend
arkasında olmak
defend
savun

Ben söylediğini doğru bulmuyorum fakat onu söyleme hakkını ölünceye kadar savunacağım. - I disapprove of what you say, but I will defend to the death your right to say it.

Kendini savunmak başka birini savunmaktan daha zordur. Şüphe edenler avukatlarına bakabilirler. - It is more difficult to defend oneself than to defend someone else. Those who doubt it may look at lawyers.

defend
korumak

Ükemizi yabancı saldırısından korumak zorundayız. - We have to defend our country from the foreign aggression.

Kendini bu suçlamalara karşı korumak için buraya gelmedi. - She didn't come here to defend herself against these accusations.

defend
{f} müdafaa etmek
defend
savunmak müdafaa etmek
defend
{f} from -den korumak
Английский Язык - Английский Язык
defend
to ward off attacks from; to fight to protect; to guard
Избранное