Hâlâ hafif bir topallamam var.
- I still have a slight limp.
Tom hafif bir topallama ile yürür.
- Tom walks with a slight limp.
Yaşlı bir kadın cadde boyunca topalladı.
- An old woman limped along the street.
Sen artık topallamıyorsun.
- You're not limping anymore.
Neden aksayarak yürüyorsun?
- Why are you walking with a limp?
Tom Mary'nin aksadığını fark etti.
- Tom noticed that Mary was limping.