Biz hâlâ kanser için etkili bir tedavi keşfetmek zorundayız.
- We have yet to discover an effective remedy for cancer.
Başka bir dil öğrenmek, yeni bir dünya keşfetmek demektir.
- Learning another language means discovering a new world.
Gerçek bir keşif yolculuğuna çıkmak yeni manzaralar bulmakla olmaz ancak onlara yeni gözlerle bakmakla olur.
- The real journey of discovery doesn't consist in exploring new landscapes but rather in seeing with new eyes.
Araştırma tehlikelidir. Bazen hiç bulmak istemediğin bir şeyi bulursun.
- Searching is dangerous. Sometimes you discover something you didn't at all want to find.
Bir aydın, seksten daha ilginç bir şey keşfetmiş bir kişidir.
- An intellectual is a person who has discovered something more interesting than sex.
Bugün Ruslar geliyor! Ruslar geliyor! adında bir filmin olduğunu keşfettim.
- Today I discovered that there's a movie called The Russians are coming! The Russians are coming!
Biz bu gizemi açığa çıkardık.
- We uncovered this arcane.
Gerçekleri en çok açığa çıkaran, en çabuk ölür.
- He who uncovers the most dies the fastest.
Biz bu gizemi açığa çıkardık.
- We uncovered this arcane.
Gerçekleri en çok açığa çıkaran, en çabuk ölür.
- He who uncovers the most dies the fastest.
The murderer has finally been uncovered.
... uncover the silk threads instincts ...
... as I am-- much of what I uncover is uncovered serendipitously-- ...