Geçen Pazartesi balık tutmaya gittim.
- I went fishing last Monday.
Yunuslar ve balinalar balık değildir.
- Dolphins and whales are not fish.
Ruhsatsız balık avlamaktan ceza yedim.
- I was fined for fishing without a license.
Balık avlamak için göllere gidiyor musun?
- Do you go fishing on the lakes?
Tom yatak odasındaki akvaryumda yüzen tropik balıklara bakarak oturdu.
- Tom sat staring at the tropical fish swimming around in the aquarium in his bedroom.
Bu gölde çeşitli balıklar var.
- This lake abounds in various kinds of fish.
Burada balık tutmak yasak.
- Fishing is not allowed here.
Güzel bir gün ve canım balık tutmak istiyor.
- It is a fine day and I feel like going fishing.
Bazı oğlanlar balık avlar, diğerleri ise yüzer.
- Some of the boys are fishing and the others are swimming.
Tom'un yapmak istediği tek şey balık avlamaktır.
- Fishing is the only thing Tom wants to do.
Burada balık tutmak yasaktır.
- Fishing is prohibited here.
Burada balık tutmak yasak.
- Fishing is not allowed here.
Tek istediğim balığa çıkmak.
- All I want to do is go fishing.
Bizimle balığa çıkmak istemediğinden emin misin?
- Are you sure you don't want to go fishing with us?
She went to the river to fish for trout.