Zamanın öfkenin ilacı olduğu gerçekten söylenilmektedir.
- It is truly said that time is anger's medicine.
Vaktin nakit olduğu gerçekten söylenilmektedir.
- It is truly said that time is money.
Bu çözmek için hakikaten zor bir problem.
- It's a truly difficult problem to resolve.
Ben gerçekten, hakikaten ona inanıyorum.
- I really, truly believe that.
Sağlıklı bir merak, aslında güzel bir şeydir.
- A healthy curiosity is truly a fine thing.
Ben gerçekten, hakikaten ona inanıyorum.
- I really, truly believe that.
Bu çözmek için hakikaten zor bir problem.
- It's a truly difficult problem to resolve.
İçtenlikle, gerçekten ona inanıyorum.
- I sincerely, truly believe that.
İçtenlikle, gerçekten ona inanıyorum.
- I sincerely, truly believe that.
Truly, that is all I know.
You are truly silly.
... a half years. You have been truly phenomenal, and the entire ecosystem is now being rewarded. ...
... man endures and develops the last skills we will need to be truly human. ...