Onu gücendirmek istemedim.
- I didn't mean to offend him.
Onları gücendirmek istemedim.
- I didn't mean to offend them.
Üzgünüm, seni kırmak istemedim.
- I'm sorry, I didn't mean to offend you.
Seni incitmek istemedim.
- I didn't mean to offend you.
Tom'u incitmek için herhangi bir nedenim yoktu.
- I never had any reason to offend Tom.
Tom, Mary'yi rahatsız etmek istemedi.
- Tom didn't want to offend Mary.
Kimseyi rahatsız etmek istemedim.
- I didn't mean to offend anyone.
Seni incitecek bir şey mi yaptım?
- Did I do something to offend you?
Onu incittiği için özür diledi.
- He apologized for having offended her.