to thrill or excite, especially with rock music

listen to the pronunciation of to thrill or excite, especially with rock music
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to thrill or excite, especially with rock music в Английский Язык Турецкий язык словарь

rock
ileri geri hareket ettirmek
rock
{i} kaya parçası

Bir asteroid bir kaya parçasıdır. - An asteroid is a bit of rock.

rock
(Coğrafya) yerey
rock
sarsmak

Tekneyi sarsmak istemiyorum. - I don't want to rock the boat.

rock
sallamak

Tekneyi sallamak istemiyorum. - I don't plan on rocking the boat.

rock
kaya

Dün gece kurutmak için çamaşırı dışarı astım ve sabaha kadar kaya gibi donmuştu. - I hung the laundry out to dry last night and by morning it had frozen hard as a rock.

Gemi, kayalara çarpmış. - The ship was wrecked on the rocks.

rock
rak
rock
bir tür şekerleme
rock
salla(mak)
rock
(İnşaat) kaya, taş
rock
cebelitarık dağı
rock
i sallama
rock
{i} argo büyük mücevher, elmas
rock
sallanma
rock
{i} para

Tom ve Mary birlikte Pulpit Rock'tan paraşütle atladılar. Kısa ama büyülü bir deneyimdi. - Tom and Mary have jumped together from Pulpit Rock with a parachute. It was a short but magical experience.

rock
{f} rock yapmak (dans)
rock
uyutmak
rock
{f} şok olmak
rock
{f} zorlaştırmak
Английский Язык - Английский Язык
rock

Let's rock this joint!.

to thrill or excite, especially with rock music

    Расстановка переносов

    to thrill or excite, es·pe·cial·ly with rock mu·sic

    Произношение

Избранное