Bu ülkede adalet biraz çifte standartlıdır: fakirlerin adaleti ve zenginlerin adaleti.
- Justice in this country is a bit of a double standard: there is the justice of the poor and the justice of the rich.
JST Japonya Standart Zamanı anlamına gelir.
- JST stands for Japan Standard Time.
Onun işi standartlara uygun değil.
- His work is not up to standard.
Bizim standardizasyona ihtiyacımız var.
- We need standardization.
Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.
- The quality of higher education must answer to the highest international standards.
Güzellik için tek bir ölçüt yoktur.
- There is no one standard for beauty.
Dilbilgisinde ve kelime hazinesinde, bazı lehçeler standart dilden önemli ölçüde farklıdır
- In grammar and vocabulary, some dialects differ significantly from the standard language.
Güzellik için tek bir ölçüt yoktur.
- There is no one standard for beauty.
... So let me ask you the standard business-y question. ...
... He said the standard bearer wasn't for it. I'm glad you thought I was a standard bearer ...