Tom beni şaşırtmaktan asla vaz geçmez.
- Tom never ceases to amaze me.
Sizin şefkatiniz beni şaşırtmaktan asla vazgeçmiyor.
- Your compassion never ceases to amaze me.
Tom beni şaşırtmaktan asla vaz geçmez.
- Tom never ceases to amaze me.
Onun hafızası beni şaşırtıyor.
- His memory amazes me.
İkimiz de şaşkınlık içinde gülümsedik.
- We both smiled in amazement.
Tom şaşkınlık içinde izledi.
- Tom watched in amazement.
amazeth many men that are to speak or show themselves in public assemblies, or before some great personages .