Doğrusunu söylemek gerekirse, onlarla gitmek istemiyorum.
- To tell the truth, I don't want to go with them.
Doğrusunu söylemek gerekirse, dışarı çıkmaktansa evde kalmayı tercih ederim.
- To tell the truth, I would rather stay at home than go out.
Doğruyu söylemek gerekirse, o benim yeğenimdir.
- To tell the truth, she is my niece.
Doğruyu söylemek gerekirse, ben senin baban değilim.
- To tell the truth, I am not your father.