Sami öç alma peşindeydi.
- Sami was out for revenge.
Öç alma hakkım vardı.
- I had the right to take revenge.
Baba kızının kızlığını bozan adamdan intikam almak istedi.
- The father asked for revenge against the man who deflowered his daughter.
Felsefe, hakikatten intikam alma sanatıdır.
- Philosophy is the art of taking revenge on reality.
O, arkadaşının ölümünün intikamını almak için yemin etti.
- He vowed to avenge his friend's death.
Dan karısının ölümünün intikamını almak istiyordu.
- Dan wanted to avenge the death of his wife.