Olimpiyat Oyunları'nda yer almak istiyorlar.
- They want to take part in the Olympic Games.
Önemli olan oyunda kazanmak değil, oyunun içinde yer almak.
- The important thing is not to win the game, but to take part in it.
Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
- Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
Yarışmaya katılacak mısınız?
- Are you going to take part in the contest?
Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum.
- For myself, I would like to take part in the game.
Eğer mümkün olursa, bir sonraki toplantıya katılmak istiyorum.
- If it's at all possible, I'd like you to take part in the next meeting.
Here indeed, perhaps, by rule of antagonisms, may be the place to mention that, after King Richard’s return, there was a liberty of tourneying given to the fighting men of England.