Trafik kazası, genç adamı görme yeteneğinden mahrum etti. - The traffic accident deprived the young man of his sight.
Trafik kazası, genç adamı görme yeteneğinden mahrum etti.
The traffic accident deprived the young man of his sight.
Seni haklarından mahrum etmeye çalışmıyorum. - I'm not trying to deprive you of your rights.
Seni haklarından mahrum etmeye çalışmıyorum.
I'm not trying to deprive you of your rights.