to take by the arm; to take up in one's arms

listen to the pronunciation of to take by the arm; to take up in one's arms
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to take by the arm; to take up in one's arms в Английский Язык Турецкий язык словарь

arm
{i} kol

Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı. - Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.

Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı. - She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.

arm
{i} otorite
arm
{i} koy

O, bu günlerde onunla arasına mesafe koyuyor. - She keeps him at arm's length these days.

O, kolunu onun beline koydu. - He put his arm around her waist.

arm
koltuk kolu
arm
askerlik
arm
askerlik hizmeti
arm
silahlandırmak

Gemilerini silahlandırmak için izin istediler. - They asked for permission to arm their ships.

arm
şube kol
arm
(fiil) silâhlanmak, silâhlandırmak; zırh giydirmek, donatmak, sağlamak; elini uzatmak, destek olmak; sarılmak
arm
savaşa hazırlamak
arm
{i} cephane

Ordu cephaneliğini düşmana bıraktı. - The army surrendered its arsenal to the enemy.

arm
{i} dal

Bebek annesinin kucağında uykuya dalmıştı. - The baby was sound asleep in her mother's arms.

arm
{i} silâh

Böylesine büyük bir silahlanma için paramızın olup olmadığı sorusunu göz önüne almalıyız. - We must consider the question of whether we can afford such huge sums for armaments.

Tom silahlı soygun için cezasını doldurdu. - Tom did time for armed robbery.

arm
silahlandırma

Gemilerini silahlandırmak için izin istediler. - They asked for permission to arm their ships.

arm
donatım teçhizat
arm
(İnşaat) kol, arm
arm
{f} silahlandırmak; silahlanmak
arm
teçhiz etmek
Английский Язык - Английский Язык
arm