Arapça çalışmak istiyorum.
- I would like to study Arabic.
Teste çalışmak için evde kaldın mı?
- Did you stay home to study for the test?
Yazar çalışma odasında kendini öldürdü.
- The author killed himself in his study.
Babam bir garajı bir çalışma odasına dönüştürdü.
- My father converted a garage into a study.
Tom Fransızca öğrenme isteğini kaybetti.
- Tom has lost interest in studying French.
Çok çalışmalısın ve çok şey öğrenmelisin.
- You must study hard and learn many things.
Diğer galaksilerde hayat olsa bile, insanın onları incelemek için ışık hızında seyahat etmesi imkansızdır.
- Even if there is life in other galaxies, it is impossible for man to travel at the speed of light to study them.
Bir portre yapmaya hazırlanırken, arkadaşlarım konuyu yakından incelemek için bir sürü fotoğraf çeker.
- In preparation for painting a portrait, my friend takes many photographs in order to study the subject closely.
Çalışma yapmak için çok yorgunum.
- I'm too tired to do study.
Öğrenmek için her gün okula gider.
- He goes to school to study every day.
Çince öğrenmek çok zor gibi görünse de, düşündüğünüz kadar zor değil.
- Although it seems very difficult to study Chinese, it's not as hard as you think.
I study medicine at the university.