Şu ya da bu nedenle, onların Fransa'daki tatili onların olmasını umdukları kadar iyi değildi.
- For one reason or another, their holiday in France wasn't as good as they expected it would be.
Onu yapmaman için çok sayıda nedenler var.
- There are a good many reasons why you shouldn't do it.
Gerekçelerini anlamam gerekiyor.
- I need to understand your reasons.
Söylediği gerekçeyi anlamak zor.
- The reason which he gave is hard to understand.
Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
- The reason I prefer to go to Japan is that the people in Japan are hardworking and have honest personalities.
Onu niçin uygulamamam gerektiğinin sebebini anlamıyorum.
- I see no reason why I shouldn't put it into practice.