to support, assist, forward, follow

listen to the pronunciation of to support, assist, forward, follow
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to support, assist, forward, follow в Английский Язык Турецкий язык словарь

second
saniye

Bir dakikada altmış saniye vardır. - There are sixty seconds in a minute.

Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder. - Light travels around the earth seven and a half times a second.

second
{i} ikinci

Bombay, Hindistan'ın en çok nüfusa sahip şehridir ve dünyadaki ikinci en çok nüfusa sahip şehirdir. - Mumbai is the most populous city in India and the second most populous city in the world.

Onun ikinci oğlu evlendi ve yuva kurdu. - His second son married and settled down.

second
{i} destek

Tom hareketi destekledi. - Tom seconded the motion.

second
ikinci/saniye
second
düelloda şahit
second
yardımcı
second
diğer

Eldivenin tekini kaybettim. Şimdi diğer tekiyle ne yapmam gerekiyor? - I lost a glove. Now what should I do with the second one?

En küçük erkek kardeşimin ilk evliliğinden iki çocuğu var, ve diğer çocuk ikinci evliliğinden. - My youngest brother has two children from his first marriage, and another child from his second.

second
göz kırpımı
second
{i} düello şahidi
second
geçici olarak göreve getirmek
second
göreve getir/destekle
second
{s} ikinci dereceli
second
{i} nota aralığı
second
{f} göreve getirmek [brit. ask.]
second
{s} öbür
second
ikinci kalite mallar
Английский Язык - Английский Язык
{v} second
to support, assist, forward, follow

    Расстановка переносов

    to support, assist, forward, fol·low

    Произношение

Избранное