to supply; to afford; to contribute

listen to the pronunciation of to supply; to afford; to contribute
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to supply; to afford; to contribute в Английский Язык Турецкий язык словарь

provide
{f} -i şart koşmak
provide
{f} sağlamak, temin etmek, tedarik etmek; getirmek: Oğuz provided the drinks. Meşrubatı Oğuz getirdi
provide
sağla

Hükümet programa katılan firmalara faizsiz kredi sağlayacak. - The government will provide interest-free loans to firms that participate in the program.

O,genç olduğu için,geçimini sağlayacak büyük bir aileye sahip. - Young as he is, he has a large family to provide for.

provide
tedarikli bulunmak
provide
bulup vermek
provide
{f} karşılamak

O ihtiyaçlarını karşılamak için bir karıya ve iki küçük çocuğa sahiptir. - He has a wife and two young children to provide for.

O, ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için gece gündüz çalışır. - He works day and night to provide for his family.

provide
provide for geçimini sağlamak
provide
ihtiyatlı bulunmak
provide
provide against hazırlıklı bulunmak
provide
donatmak
provide
sağlamak

Fabrika işçilerinin ailelerinin okullara, hastanelere ve mağazalara ihtiyaçları vardır, bu yüzden bu hizmetleri sağlamak için daha fazla insan bölgede yaşamak için gelir. Böylece bir şehir gelişir. - The families of the factory workers need schools, hospitals, and stores, so more people come to live in the area to provide these services, and thus a city grows.

O ailesinin geçimini sağlamaktadır. - He provides for his family.

provide
koşul olarak koymak
provide
vermek
provide
{f} hazırlıklı olmak
provide
{f} temin etmek
provide
{f} koşul koymak
provide
{f} şart koşmak
provide
(fiil) sağlamak, karşılamak, temin etmek, ihtiyacını karşılamak, şart koşmak, koşul koymak, önlem almak, hazırlıklı olmak
Английский Язык - Английский Язык
provide
to supply; to afford; to contribute

    Расстановка переносов

    to supply; to afford; to con·tri·bute

    Произношение

Избранное