to summon; to challenge

listen to the pronunciation of to summon; to challenge
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to summon; to challenge в Английский Язык Турецкий язык словарь

appeal
{i} temyiz

Tom'un mahkumiyeti temyiz oldu ve kazandı. - Tom appealed his conviction and won.

Biz destek için temyize gittik. - We made an appeal for support.

appeal
çekicilik
appeal
cezbetmek
appeal
albeni

Bence o gerçekten albenilidir. - I think that's really appealing.

appeal
{i} yalvarma
appeal
seslenmek
appeal
çekmek
appeal
çekim
appeal
müracaat etmek
appeal
rica etmek
appeal
yüksek mahkemeye yapılan rica
appeal
hoşuna gitmek
appeal
{f} başvur

Onlar yardım için bize başvurdular. - They appealed to us for help.

Tom yardım başvurusunda bulundu. - Tom appealed for help.

appeal
{i} huk. temyiz: the right of appeal temyiz hakkı
appeal
{f} temyize gitmek
appeal
{i} çekicilik, cazibe
appeal
{i} ilgi çekme
appeal
davayı daha yüksek bir mahkemeye devretme
appeal
davayı bir üst mahkemey
Английский Язык - Английский Язык
appeal
to summon; to challenge
Избранное