Biz ne tür bir tehlikedeyiz?
- What sort of danger are we in?
O tür şeyi ne tip insan yapardı?
- What sort of person would do that kind of thing?
Tom her çeşit şeyi oldukça iyi yapabilir.
- Tom can do all sorts of things quite well.
Ne çeşit bir evin var?
- What sort of house do you have?
Onun kağıtlarını ayıklamak için birkaç gün harcadım.
- I spent several days sorting through her papers.
Son olarak bunu tasnif etmeni istiyorum.
- I want to sort this out once and for all.
Bütün bagajımızı tasnif etmek uzun bir süre aldı.
- It took quite a while to sort out all our luggage.
Bütün bagajımızı tasnif etmek uzun bir süre aldı.
- It took quite a while to sort out all our luggage.
O, dosyaları alfabetik olarak sıraladı.
- She sorted the files in alphabetical order.
İsimler alfabetik olarak sıralanır.
- The names are sorted alphabetically.