to stop a vehicle; to park

listen to the pronunciation of to stop a vehicle; to park
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to stop a vehicle; to park в Английский Язык Турецкий язык словарь

bring up
yetiştirmek

Babamın beni yetiştirdiği gibi oğlumu yetiştirmek istiyorum. - I want to bring up my son as my father did me.

bring up
yetiştir

Kendi çocuklarını nasıl yetiştirdiklerinin ne önemi var? - What does it matter how they bring up their own children?

O, çocuklarını nasıl yetiştiriyor? - How does he bring up his children?

bring up
(Dilbilim) istifra etmek
bring up
yükseltmek
bring up
çocuk yetiştirmek
bring up
bahsetmek
bring up
(Dilbilim) ansızın durdurmak
bring up
büyütmek
bring up
terbiye etmek
bring up
Büyütmek, yetiştirmek, beslemek, terbiye etmek, durduruvermek, azarlamak, paylamak, kusmak
bring up
1. yetiştirmek, büyütmek. 2. bahsetmek
bring up
beslemek
bring up
paylamak
bring up
kusmak
bring up
(Fiili Deyim ) 1- (çocuk) yetiştirmek , beslemek 2- terbiye etmek 3- kusmak
bring up
durduruvermek
Английский Язык - Английский Язык
bring up

He brought his Ferrari up to the side of the road.